...
ayşe düzkan
17.05.87’de açılan yol

başarılı olacağımıza, bir fikir akımını, solun eleştirel damarlarından biri olmayı aşıp bir hareket olacağımıza hep inandım ama bu kadarını hayal etmemiştim. müslüman mahallesine satışa sunulmuş salyangoz addedilen maya tuttu

temsilin katmanları

patriarka bir zihniyet değil, bir sistem. fikirlerimizi değiştirsek de onun dışına çıkmamız mümkün değil. ama –şiddet başta olmak üzere- patriarkal suçlardan azade ve kadınların emeğinin sömürüsünün olmadığı bir örgütsel ortam sağlamak mümkün. bu, erkeklerin de değişmesini gerektiriyor

sermaye ve devlet iş başına, yalnızlarla da dayanışma

yaralı kurtarılıp daha sonra ulaşılamayan depremzedelerin genellikle kadın olması. türkiye’de bin bir suç örgütünün bulunduğunu, bunların arasında fuhuş mafyasının da yer aldığını, böyle kriz anlarını fırsat saydıklarını biliyoruz

çocukluk hakkı

çocukları istismardan korumak mümkün, erkeklerin aklından ve ruhundan çıkması içinse toplumsal dönüşümler aracılığıyla erkekliğin ortadan kalkması gerek. o da olacak!

kadınların eğitim alması daha mı az gerekli?

birçok aile kız çocuklarını okutmak konusunda isteksizken ve tam da bu sebeple kadın öğrenciler için pozitif ayrımcılık önlemlerinin alınması -örneğin daha fazla burs- gerekirken boğaziçi yönetimi tam aksini yapmış!

Başka bir tıp mümkün

rahminizde küçük bir miyom olduğu için hekim size, “alalım rahmini, ne işine yarayacak, çocuklarını büyütmüşsün zaten,” dedi mi? çok basit bir akıntı için ağır antibiyotik kullanmanız önerildi mi?.. yalnız değilsiniz 

velev ki öyle

hukukla yüz yüze kalan her kadının mahremi didik didik edilip onu suçlu ya da daha suçlu gösterecek şeyler aranıyor. hakim cübbesi giymiş, içimize çöreklenmiş hıncal uluçlar, bizim için bir hapishaneye çevrilen toplumun gardiyanlarının başında geliyor

bosna’nın kadınları

yugoslavya iç savaşı çok taraflıydı, hemen her savaşta olduğu gibi, tarafların çoğu bir savaş aracı olarak tecavüze başvurdu ama bosnalı sırplar tecavüzü bir etnik temizlik yöntemi olarak kullandı

göçmenin hapsedilmiş hali

doğduğu, vatandaşı olduğu ülkeden başka bir yerde yaşamak zorunda kalan bir insanın, hele de kadın veya lgbti+ ise başına gelebilecek en kötü şeylerden biri cezaevine girmek

tek millet, tek devlet, tek dil, çok kadın, çok eziyet

sırtını devlete dayamış erkeklerin, görev süresi bittikten sonra ayak basmayacakları yerlerde, kendilerine itaat etmesini bekledikleri, düşman saydıkları bir halktan kadınlara karşı işledikleri suçların, “yaramazlık” gibi görüldüğü bir düzen

suçun, cezanın ve tutsak haklarının cinsiyeti

bir kadın ve lgbti+ tutsaklarla dayanışma hareketi inşa etmenin acil olduğunu düşünüyorum... bu konuda çalışanların, çalışmak isteyenlerin kafa yoranların gücünü birleştirmesi gerekiyor

…kadınlar sahip çıkar

şimdi de kadınların erkeklerden daha kararlı mücadele ettiğini vurgulamak adeti baş gösterdi... ama dikkat ederseniz bu güven yüksek politika alanında değil de böyle gündelik faaliyet sayılan işlerle ilgili...