“Siyah kadınların özgürlüğü sadece bir ten analizi değil. Sadece bir sınıf analizi veya sadece ırksal bir analiz de değil. Bu, gerçek dünyada bunların birbirine entegre bir şekilde nasıl işlediği ile ilgili"
Asla yekpare bir pozisyonda bulunmayan siyah kadınlar, oynadıkları rollerle bazı durumlarda kanlı hasadı toplamaya yardımcı oldular, tepkileri atlatmak için ırkçılığa karşı kendilerini konumlandırdılar
Fas feminizminin ilk dalgası, 1940'ların ortasından 1960'ların başına kadar Fas'ın sömürgeleştirildiği dönemde gerçekleşti
Tüm dünyanın yeni bir düzene ihtiyacı var. Bizim istediğimiz, hali hazırda sahip olduğumuzun bir kopyası değil, tamamen yeni bir düzen. Bunun yolu da uluslararası bir girişim olan feminist ekonomiden geçiyor
Taliban’ın gelmekte olduğu söylentisi ulaştığında, sığınma evi yöneticilerinin çoğu kayıtları topladı veya yaktı... Ne var ki, kadınları endişeye sürükleyen sadece Taliban korkusu değil... Toplumdaki birçok kişi için ailesini terk eden kadın "fahişe" olarak görülüyor
Özgürlük siyaseti içindeki ‘ayrıcalık’ söylemleri, özgür olmanın ne kadar uzağında olduğumuzu gösteriyor. Birlikte cinsiyetçi şiddetten arınmış bir dünya için mücadele etmek yerine, katledilen kadınların hangisinin daha değerli olduğunu tartıyoruz
Bu noktada 20 yıl önce Afganistan’da neyin yanlış gittiği konusunda bir ipucuna sahip olabiliriz. Yanlış olan şey feminist dış politika mıydı? Eğer bu savaş Afgan kadınların talepleriyle başlamadıysa ve onlara danışılmadıysa cevap kesinlikle hayır
‘Ala kachuu’ olarak bilinen ve ‘al-kaç’ anlamına gelen kadınları kaçırma geleneğinin kökenleri Ortaçağ dönemine kadar uzanıyor... Yasa bu eski ve acımasız eylemi azaltmadı. Kadınlar ise ortadan kaldırmak için direniyor
1981 ve 2000 yılları arasında barış kampı yerlilere geri verilirken; 70 binden fazla kadın dans ederek, şarkı söyleyerek gözetleme kulelerini dağıttı, çitleri indirdi. Bu direniş 1900’lü yıllardaki kadınların oy hakkı için yürüttükleri mücadeleden sonraki en büyük protestoydu
Abhanpur’da ‘cadı olduğu için’ bütün bir köy tarafından yakılan bir kadının haberini okuyordum... 3 oğul bütün bir köye annelerinin cadı olduğunu ve çeşitli büyüler hazırladıklarını söylemişlerdi. Fakat gerçek farklıydı...
"Çok korkuyorum ve bana ne olacağını kestiremiyorum. Nereye gideceğim? Nasıl hayatta kalacağım? Bütün kadınlar gibi ben de güvende değilim, çünkü bir kadınım ve Taliban'ın, aileleri kızlarını savaşçılarına eş olarak vermeye zorladığını biliyorum"
“Arap kültüründe utanç, insanların hikâyelerini paylaşmalarını engelleyen bir örtü görevi görür... Sessiz kalmanın artık bir seçenek olmadığını göstermek istedim... Kuveyt toplumu ilk kez feminizm, ataerkillik gibi terimlerle karşılaşıyor”
Dominik'te siyah kadınlar, agroekoloji ile hem komün yaşamı inşa ediyor hem de kürtaj hakkı ve ırkçılığa karşı mücadele ediyor: Conuco, kimsenin emeğini kendine saklamayacağı bir sistem. Bunlar, kapitalizmin bizi tabi kıldığı bireyci yöntemleri bozan uygulamalar
Emek sömürüsü, yoksulluk ve sömürgecilikle mücadele feminist meselelerdir. Kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesini, halkların özerklik ve egemenlik mücadelesinden ya da yoksulların sosyal adalet mücadelesinden ayırırsak mağlup olabiliriz
Quariterê Quilombo, özgürlük ve topluluk yaşamı için güçlü bir referanstı... Başka bir yaşam tarzına ve başka bir ekonomiye sahip, siyah insanlar için özgürlük, köleleştirilmiş insanlar için direniş yeri... Quilombo bir kadın tarafından yönetiliyordu