Kadıneki Çeviri,

‘Savaşa karşı feminizm için kaldık’


Julie Bindel-01 Eyl 2021

1981 ve 2000 yılları arasında barış kampı yerlilere geri verilirken; 70 binden fazla kadın dans ederek, şarkı söyleyerek gözetleme kulelerini dağıttı, çitleri indirdi. Bu direniş 1900’lü yıllardaki kadınların oy hakkı için yürüttükleri mücadeleden sonraki en büyük protestoydu

1981 yılının Eylül ayında 32 kadın, 4 erkek ve birkaç çocuk Greenham parkına yapılmak istenen nükleer silah tesisini protesto etmek için Cardiff’ten Berkshire bölgesine kadar yürüdüler. Eylemi takip eden süreçte bazı aktivistler katılım çağrısında bulunarak sadece kadınların bulunduğu ‘Greenham Kadın Barış Kampı’nı kurdular. Bu direniş yakın tarihte Feminist hareketlerin en uzun protestolarından biri oldu.

Barış kampı, İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin hemen dışında, ABD nükleer silahlarına karşı kurulmuştu. Ve kadınlar polis ile askerlerin karşısında şarkı söylüyorlardı: İntiharın mı tarafındasın, cinayetin mi tarafındasın, soykırımın mı tarafındasın, hangi taraftasın?

Çocuk Rebecca Mordan annesi tarafından Greenham’a götürüldü. Rebecca annesi için şunları söylüyordu: “...Annem radikalleşti. Geceleri kadınların uyuyabilmesi için çadırları izliyordu. Feminizm okulundaydı.”

Onlarca kadınla birlikte Rebecca, 9 gün boyunca 1981 yılındaki orijinal rotayı takip ederek Greenham alanına ulaşıyor. Greenham Kadınları Her Yerde sitesinin kurucusu ve “Karanlığın Dışında” kitabının yazarlarından biri olan Rebecca, Greenham kadınlardan hikayelerini anlatmalarını isteyerek, “Bu hikayeleri kendileriyle götürmelerini istemiyoruz” ifadelerini kullanıyor. 1981 ve 2000 yılları arasında barış kampı yerlilere geri verilirken; 70 binden fazla kadın dans ederek, şarkı söyleyerek gözetleme kulelerini dağıttı, çitleri indirdi. Bu direniş 1900’lü yıllardaki kadınların oy hakkı için yürüttükleri mücadeleden sonraki en büyük protestoydu.

“Kruz füzeleri gitmişti. Uluslararası yasa değişmişti. Alan insanlara geri verilmişti. Bu Amerikalılara pahalıya mal olmuştu ve bu kadınlar Birleşmiş Milletler’de (BM) konuşmuşlardı. Binlerce kadın radikalleşmişti. Sadece bir hafta sonu için gelenler bile. Zihinleri uğradıkları baskıları daha iyi anlamaya başlamıştı. Ve bu direniş orta sınıf kadınları işçi sınıfına mensup kadınlarla tanıştırmıştı” diyen Mordan Rebecca kesişimsel bir feminizmden söz ediyor.

Her yaştan ve sınıftan kadın Greenham direnişine katılmıştı. Protestoculardan biri olan Stephanie Davies, gençlerin ve çocukların Greenham direnişini bilmediklerini söyleyerek, bunun bir kültürel gasp olduğunu belirtiyor.

“İnsanlar Extinction Rebellion ya da oy hakkını elde etme sürecinden bahsederken, Greenham kadınlarından söz etmiyorlar” diyen Davies barış kampı sayesinde erkek şiddetinden ve tacizlerden kurtulduklarını söylüyor.

Cuma geceleri Islington'da sadece kadınlara özel Rackets kulübüne gittiğimi hatırlıyorum. Onlarca Greenham direnişine katılan kadın çılgınca dans edip bira içmeden önce gelip tuvaletlerde yıkanırdı. Rengarenk saçları ve odun dumanı kokan kirli kıyafetleriyle hemen tanınırlardı. Birçok heteroseksüel, evli kadın kampta yaşayarak erkeklerle hiç uğraşmalarına gerek olmadığını fark etti ve kadınlarla ilişki kurdu. Magazin medyasının çoğu önyargılıydı ve Greenham protestocularından "pis, iğrenç lezbiyenler" olarak bahsetti - solcu feministleri ve savaş karşıtı eylemcilere ‘saldırmak’ kullanışlıydı.

…bütün zorluklara rağmen,  Greenham fikri beni çekiyordu. Çünkü kadınlar arasındaki yakın ilişki normalleşmişti ve alternatif ilişkilerin, bunu asla düşünmemiş olabilecek kadınlara açılması olasılığı vardı. Bu homofobinin yükselişe geçtiği ve lezbiyen kadınların çocuklarının velayetini şiddet uygulayan erkeklere kaptırdığı bir dönemdi. 

Barış kampına rağmen ilk kruz füzeleri 1983 yılında Greenham’a geldi. Kadınlar yargılansa, para cezasına çarptırılsa ya da hapse atılsa bile, eylem 80’ler boyunca devam etti. 1987 yılında ABD ve Rusya arasında imzalanan nükleer silah anlaşması kruz füzelerinin bölgeden kaldırılmasını sağladı. ABD askerleri 1992 yılında Greenham askeri alanını terk ettiler. Barış kampı 2000’li yıllara kadar nükleer silah karşıtı eylemcilerin direniş alanı olmaya devam etti. Günümüzde kampın bir kısmı hala toplumsal alan olarak kullanılıyor.

Kampa 1982 yılında gelen ve burada 5 yıl boyunca yaşayan Johnson Rebecca, nükleer silah karşıtı birçok önemli alanda faaliyet yürütüyor. Dünyanın birçok yerinden savaş ve çatışma içerisinde yaşamaya çalışan kadınlarla ilişki kurduklarını söyleyen Johnson Rebecca, “Birçoğumuz nükleer silahlar için geldik ve feminizm için kaldık. Ama aradan 40 yıl geçmesine rağmen hala aynı savaşlar veriliyor gibi görünüyor” sözlerini kullanıyor.

Greenham Barış Kampı ve sloganları ABD ve İngiliz hükümetleri için bir utanç durumu olmuştu.

*Çeviri: Mehmet İnanç

*Kaynak: https://www.theguardian.com/uk-news/2021/aug/29/greenham-common-at-40-we-came-to-fight-war-and-stayed-for-the-feminism


Etiketler : Kadın Barış Kampı, nükleer silah, Birleşmiş Milletler,


...

Julie Bindel