Asıl yenilgi ise pes ederseniz gösterir kendini. Asıl yenilgi sadece aldığınız darbeleri düşünürseniz gelir yerleşir hayatınızın orta yerine. Kollarınızı yana düşürür, mecalsizleştirir... Hiçbir silahla yaralanmadığınız halde ölümünüz asıl bundan sonra başlar
Kadınlar politikada daha görünür ve güçlü oldukça örnek gösterilen kadın imajı da dönüşüyor; mücadele eden, kimliğine sahip çıkan, haksızlığa boyun eğmeyen kadınlar toplumda egemen olan “makbul kadın” değerlerini yerle bir ederek yeni değerler biçimlendiriyorlar
Normal buymuş gibi benimsetilen her şey, sorgulanmayan “normallikler”, yabancılaşmanın içselleştirilmesinin de kaynağıdır. “İnkârın temel kuralı, inkâr edilenlerin de inkâra katılmasının gerekliliğidir” ve sistem böyle işler
Düşük ücretler, geçim derdi, insanlık dışı çalışma ve yaşam koşulları en çok “ezilenlerin ezilenini”, kadınları vuruyor; deprem en fazla onları yıkıyor. Kadın hareketinin boyun eğmeyen dinamizmi, sömürü ve köleliğin dünyasına karşı kardeşliğin ve özgürlüğün dünyasını besliyor/besleyecek
Kadınlardan başlayarak toplumsal yaşamı şeriat kurallarına uygun hale getirme amacında birleşen bu üç dinci-gerici partinin ittifakının kadınlar için nasıl kopkoyu bir gelecek hazırladığı, üzerinde birleştikleri programdan bile görülebilir
Özlem Zengin'in andığımız örneklerle de sınırlı olmayan politik sicilini düşününce, onun 6284 konusundaki tepkisinin nihayet hatırladığı kadın duyarlılığından değil bugüne kadar AKP'yi sırtında taşıyan kadınların desteğini büsbütün yitirme korkusundan
Her şeyini kaybeden kadınların, kardeşlerine yardıma koşan gönüllü kadınların dilinde hep aynı türkü: Yıkılan kentleri yeniden kuracağız
2022'ye damgasını, “Jin Jiyan Azadî” çığlığının aylar boyunca durmaksızın yankılandığı İran'daki kadın mücadelesi vurdu desek yanlış olmaz
Kadınlar hayatlarında da coğrafyalarında da devrim yapıyorlar. Aralıksız bir koşu bu!