'Mevcut iktidarı değiştirmek ve kendimizin de aslında kurucu öznesi olduğu bir yeni yaşam inşa etmenin eşiğindeyiz. Dolayısıyla bizim gittiğimiz bu sandıklardan iktidar değil, eşitlik, özgürlük ve kazanımlar çıkacak. Çıkmayacak tek şey AKP’nin eril siyaseti'
(...) Kadın odaklı bir afet yönetimi, kadının afet anında ve sonrasında zarar görebilirliğini büyük oranda azaltacaktır elbette fakat burada asıl mesele toplumsal cinsiyet rollerinin, patriyarkanın ve rant odaklı sistemin yıkılması
'Kadınlar artık erkek egemen faşist iktidarlar karşısında bir alternatif açığa çıkabileceklerinin çok farkında... Sadece mücadele etmiyorlar, alternatifin öncülüğünü de yapıyorlar. Faşist rejimler ne kadar saldırırsa saldırsın, bu gerçeği değiştiremiyor'
'Bir kadın olarak karşı cins ile devletin bütünleştiğini fark ediyorsun cezaevlerinde... Dışardaki ömrüm sadece 18 yıl. Bu yüzden ben hep kadınlar tanıdım... 30 yılın ardından biraz dünyayı algılama sürecindeyim'
'Barınma krizi, yoksulluk, gericilik kıskacında bizleri terk ettikleri yerde çaresiz ya da kimsesiz değiliz. Örgütlü mücadele ile güçlüyüz'
"73. Êzidî Fermanı için komşu ülkeler ve halklar başta olmak üzere herkesin suçlu olduğu kolektif bir kötülüktür diyebiliriz. Sadece selefist veya ikinci zihniyetin bir dışavurumu değildir. Muktedir devletlerin ve halkların ortalığa saçtığı dehşettir"
Tamil politikacı ve kayıp yakını Ananthy Sasitharan: Artık kaybedecek bir şeyimiz yok. Hayatımız dışında her şeyimizi kaybettik. Dolayısıyla bu erdemli yolculukta bizler de canımızı kaybetmek zorunda kalırsak buna da hazırız
Pınar Gültekin bir Kürt kadın, fail Cemal Metin Avcı ise 2008'de bölgede Kürtlere karşı yürütülen savaşın parçası olmuş eski bir asker. Cinayetini de buradan gerekçelendiriyor, meşhur Aktütün baskınından söz ediyor...
'Dünyanın birçok yerinde kadınlar şiddet görüyor ama biz sadece şiddet görmüyoruz, biz burada aynı zamanda garibiz. Kadınlar şiddet gördüğünde, polise gidemiyor çünkü deport edilmekten korkuyor. Onun için susuyor, intihar ediyor'
"İktidar bir sınır ötesi harekat başlatıyor ve bütün muhalefet arkasında diziliyor. Peki o zaman umut nerede, nasıl şekillenecek diye baktığımız zaman umut işte bu tutumu yenmekte. Bu dizilişi yerle bir etmektedir"
Türkiye'deki mevcut yasalar, yeni getirilen ekler dahil İstanbul Sözleşmesi'nin yanından geçebilecek nitelikte değil
Hefse Xanê inandığı ve uğruna mücadele ettiği değerlerden hiçbir zaman vazgeçmedi. Bir kadın olduğu için cesaretini hor görenlere şu sözlerle cevap verdi: “Erkekler ve kadınlar arasında hiçbir fark yok, bu yüzden devam edeceğim…”