Kürtlerin 90’lı yıllarda verdiği direniş ve kararlı duruş Newroz’un bugününü de belirlemiştir. Newroz’la bütünleşmiş ve mutlaka newroz’la anılması gereken sayısızca ölümsüz isim var… direnişle, isyanla, ateşin kutsallığını kendi kutsallığıyla bastıran sayısızca isim…
Çözüm yaşadığımız her alanda ve anda ötekileştirilenlerin ötekileştirilmesine engel olmak, bunun destekçisi olmaktan vazgeçmek ve kendimiz için istediğimiz iyi yaşamı onlar için de istemek ve hatta bunda ısrarcı olmaktır. Dilleri, kültürleri yaşam alanları için verdikleri mücadelenin destekçisi olmaktır
Bugün İstanbul’da sadece Kadın Zamanı Derneği değil , diğer şehirlerde diğer kadın derneklerinin ve diğer bütün kurumların da bir an önce aslında gündemine Kürtçeyi almaları, Kürtçe üzerinden Kürt kadınlara gerekli desteği sağlanmaları, Kürtçe'nin hiçbir mekanda ayrımcılığa uğramadan eşit şartlarda var edilebilmesinin önünü açmakta öncü olmaları son derece önemlidir
Bizlerin sağlık hakkına erişimini engelleyen şey yine başka bir hakkımızın (dil hakkı) ihlalindendir ve bu haklarımız hiçbir devletin, kurumun, kişinin keyfi tutumuna kurban edilemez. İnsanın ilk hayat bulduğu dil ile kendini ifade etmesi de hayatidir
"Kadının özgürce kimliği ve özgünlüğü ile var olacağı kentler inşa etmenin tek yolu, kadının mücadele kararlılığını sürdürmesidir. Ve bu yönüyle ciddi tecrübeler damıtmış örgütlülüğümüz sayesinde kadın dostu kentler inşa edebiliriz."
Oysa İsrail askerlerinin kadın bedenine yönelik geliştirdiği ahlaksızca tutumun da Shani Louk'un bedenine yönelik saldırının da 2015’te Ekin Wan’ın bedenine yönelik saldırının da birbirinden hiçbir farkı yoktur. Bu coğrafyada kadınların hiçbir hakkını tanımayan erkek devletler, sınırları içerisinde işlenen her suçu karşı tarafın yaptıklarına karşılık görüp bir kesimin de zihninde meşrulaştırmaktadır