Kadıneki Yazı,

Siz birbirinizle helalleşin biz dünyayı değiştireceğiz!


Oya Ersoy-01 Ara 2021

Çok savaşlar, çok diktatörler, gerici rejimler ve erkek egemenliğinin binbir yüzünü gördük. Haklarımız için ölümüne mücadele etmeyi bir araya gelerek öğrendik... Siz birbirinizle helalleşin, biz kendi yaşamlarımızla birlikte dünyayı değiştireceğiz!

1 Ocak-23 Kasım 2021 arasındaki 326 günde, en az 285 kadın erkekler tarafından öldürüldü!

Türkiye’de son 18 yılda 542 bin 821 kız çocuğu doğum yaptı. Bu çocukların 20 bin 392’si ise 15 yaş altında! Türkiye’deki cinsel suçların yüzde 46’sı çocuklara karşı işleniyor ve çocuğun cinsel istismarında Türkiye, dünya listesinde 3. sıraya yerleşti!

Bunlar sadece birer rakam değil. “Kadın erkek eşitliği fıtrata aykırıdır” diyenlerin yönettiği bir ülkede 20 yıldır uygulanan cinsiyetçi, gerici, erkek egemen, kadın düşmanı politikaların, kadınların payına düşen sonuçları. Kadınların toplum içerisindeki rolünü biyolojik özelliklerine indirgeyip ikinci sınıf vatandaş haline getiren, kadını aile içine hapsedip ev içi emek, hasta-yaşlı-çocuk bakımını kadınların sırtına yükleyen, erkeklere kadının hayatı, bedeni ve emeği üzerinde karar hakkı veren, “makbul kadın” yaratma çabasıyla topluma pompalanan erkek egemen kadın düşmanı politik söylemler… Kürtaj ve nafaka hakkına saldırı kampanyaları… Kocanız sinirlenirse çay getirin öğütleri… İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme gerekçeleri olarak LGBTİ+’ların hedef gösterilmesi, "toplumsal ayrıştırmaya sebep olduğu için çıkıldı", "bu konuda sürekli erkekleri suçlayan bir dil yanlış" açıklamaları…

İktidarın toplumsal cinsiyeti ortadan kaldırmaya dönük yaptığı her hamle kadınların, çocukların, LGBTİ+’ların her gün şiddete maruz kalmasına ve daha da ötesi sokak ortasında katledilmesine sebep oluyor. Onlar, “kadın, erkeğin tamamlayıcısıdır”, “aile yoksa kadın da yoktur” dedikçe, “3 çocuk, 5 çocuk doğurun” fetvaları verdikçe, biz daha çok öldük, daha çok şiddet gördük.

Onlar, “annelik en büyük kariyerdir” dedikçe güvencesiz, kısmi zamanlı düşük ücretli işlerde çalışmaya mahkûm edildik. “İşsizlik rakamları kadınlar iş aradığı için artıyor” dedikçe geniş tanımlı kadın işsizliği %29,7’ye ulaştı.

Toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef aldılar. MEB ve YÖK yönetmeliklerinden, toplumsal cinsiyet eşitliğini çıkardılar. Kadınları ikincilleştiren müfredat yetmedi, 4+4+4 eğitim sistemiyle kız çocuklarını eğitimden dışladılar. Şuan Kız çocuklarının %62'si açık öğretimde okuyor.

OHAL dediler, kadın kurumlarını ve çocuk derneklerini kapattılar. Halkın iradesini gasp ederek kayyum atadıkları HDP’li belediyelerde kayyumların ilk hedefi kadın kurumları ve eş başkanlık oldu. Kayyumlarla kadın-erkek eşitliğinin en güçlü temsil kurumlarından biri olan eş başkanlık sistemine belediyelerde son verdiler. Kadın politikaları müdürlüklerini kapattılar.

Yıllardır kadın mücadelesi ile elde ettiğimiz kazanımlara ve haklarımıza göz diktiler. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı ile kadınların yüzyıllardır erkek egemenliğine, cinsiyetçiliğe ve ayrımcılığa karşı verdikleri mücadele ve kazandıkları haklara karşı savaş açtılar.

Yargıda reform dediler, çıkarttıkları 4. Yargı Paketi ile şiddeti önlemek, şiddete karşı kadınları, çocukları, LGBTİ+’ları korumak ve şiddet faili erkekleri cezalandırmak yerine cinsel istismar suçlarına ispat yükümlülüğü getirerek fail erkekleri koruyacaklarını gösterdiler.

Cinsel istismara af teklifi ve nafaka hakkının gaspı ise hiç gündemlerinden düşmedi. Çünkü erkek üstünlüğü ve kadının ikincilliği; kadının hayatı, bedeni ve emeğinin denetiminde erkeklerin karar hakkı olduğunun “dinsel” dayanaklarla meşrulaştırılması, toplumun erkek yarısına kadınları ezme hakkının doğrudan iktidar tarafından sunulması ve “erkek desteğinin” bu yolla alınması iktidarın siyasetinin kurucu bir unsurudur.

Hayatlarımıza, haklarımıza, eşitlik ve özgürlük mücadelemize kastetmiş bir rejim var karşımızda. Asla kabul etmiyoruz! Biz bu rejimi de erkek egemenliğinin her türlüsünü de reddediyoruz.

Bu iktidarı, tek adam rejimini değiştirme iddiasında olan tüm muhalefete çağrımdır; Kadınların siyasal temsiliyetini güçlendirin -Eş başkanlıktan yola çıkarak Kürt kadın hareketinin kazanımlarından örnek alın. Her türlü baskı ve şiddet politikalarına rağmen eşitsizliğe, erkek-devlet şiddetine, savaşa ve yoksulluğa karşı mücadele eden, haklarının kırıntısından vazgeçmeyen, günümüz diktatörlerinin karşısında bir adım bile geri atmayan, haklarına, hayatlarına ve birbirine sahip çıkan kadınlardan; kadın hareketinden akıl alın.

Çok savaşlar, çok diktatörler, çok gerici rejimler ve erkek egemenliğinin binbir yüzünü gördük. Haklarımız için ölümüne mücadele etmeyi, erkek egemenliğine karşı örgütlenmeyi, ancak bir araya gelerek, yan yana omuz omuza mücadele ederek birlikte güçlü olacağımızı öğrendik.

Taciz, tecavüz, şiddet, savaş ve gerici saldırılarla yaşamlarımızı kuşatan, hayatımız, emeğimiz ve bedenimiz üzerinde tahakküm kurmaya çalışan, kadını ailenin içine hapsedip ailenin dışında yaşama hakkı tanımayan erkek egemen-gerici-cinsiyetçi-kadın düşmanı iktidar karşısında eşitlik ve özgürlük mücadelemiz; tarihsel, toplumsal ve ekonomik olarak kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizliği besleyen geleneklerin, dini-kültürel kodların tasfiye edildiği bir toplum yaratma mücadelesidir.

Siz birbirinizle helalleşin, biz kendi yaşamlarımızla birlikte dünyayı değiştireceğiz!

*HDP İstanbul Milletvekili


Etiketler : Kadın Mücadelesi, Çocuk istismarı, Kadın cinayetleri, Siyasette helalleşme tartışmaları,


...

Oya Ersoy