Kadıneki Yazı,

Siyasetin mor Dem’inde: Gültan Kışanak


Ebru Günay-10 Mar 2024

Gültan Kışanak aynı zamanda özgür basın geleneğinin tarihinde yer almış önemli isimlerdendir. Bombalanan Özgür Ülke gazetesinin editörlerinden ve bombalamadan hemen sonra “bu ateş sizi de yakar” manşetiyle basılan gazeteyi baskıya hazırlayanlardan biri

Siyasette tarihsel kesişim anları ve temsil ettikleri değerler tayin edicidir. Bir halkın inkârı, imhası üzerine bina edilen 1980 darbecilerinin zulmünü, kötülüğünü, nobranlığını temsil eden Esat Oktay Yıldıran ile onun işkencelerine karşı direnen ve o işkence tezgahlarına karşı küllerinden doğanların direniş hikayesi. Direniş hikayesinin bir yanı ulusal, bir yanı sınıfsal ve elbette bir yanı kadın özgürlüğünü temsil ediyordu 1980’lerde. O günden bugüne hem çok şey değişti hem de hiçbir şey değişmedi. Çok şey değişti çünkü, zulme uğrayanlar, inkâr edilenler bilinçlendi, örgütlendi, herkesin yarasına merhem olacak çözümler geliştirdi ve bugün Ortadoğu’nun en örgütlü halkı haline geldi, dünyada saygınlık kazandı. Hiçbir şey değişmedi çünkü huylu huyundan vazgeçmiyor, aynı inkâr ve reddiye, aynı zulüm ve kötülük, aynı düşmanlık bir yönetim anlayışı olarak varlığını sürdürüyor, üstelik 45 yıl önceki yol ve yöntemlerle.

Güncel olarak da Türkiye’de siyaset ayrıştırma, kutuplaştırma ötekileştirme ve erkek aklı üzerine bina ediliyor. Özellikle son 5 yılda Ankara’nın sisli, puslu siyasetinde erkek jargonu ile racon kesme yöntemleri, iktidar ve milliyetçi cenahta çokça öne çıktı, hâkim siyaset tarzına dönüşmeye başladı. O nedenle Kürtler ve ezilen halklar ve inançlar kadar kadın kazanımları da sürekli saldırı altındadır.

Gültan Kışanak’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı Ankara’nın bürokratik ve erkek egemen siyasetinin kesif ağırlığında herkesi ve özelliklede kadınları heyecanlandırmaya yetti. Gültan’ın ismi ve kimliği sadece bir belediye başkanı adaylığından çok daha fazlasını ifade ediyor herkes için. Eşbaşkanlık sistemi başlı başına siyasetin erkek haline meydan okumak olduğu kadar Gültan Kışanak’ın şahsında çok daha büyük anlamlar kazanıyor.

Hayat öyküsü Kürt sorunundaki çözümsüzlüğün resmi olan Gültan Kışanak 40 yıl önce Diyarbakır 5 No’lu işkenceye ve yok saymaya karşı direniyordu. Bugün de Kobanî Kumpas Davasında düşman ceza hukukuyla bir rehine haliyle tutuluyor, O da Esat Oktay Yıldıran’a karşı sergilediği direniş kararlılığıyla direnmeye, sözünü söylemeye, onurlu duruşunu korumaya devam ediyor. Gültan’ın adaylığı bu açıdan çözümsüzlükte ısrar edenlerin Kürtlere, kadınlara, feministlere, Alevilere, gazetecilere tutuklama ve susturma politikası güdenlere karşı duruşun ifadesidir. Halkın iradesini darbeyle gasp eden kayyım anlayışına karşı duruşun adıdır. Gültan, bugün bunlara bir meydan okuma haliyle Ankara’da başlayarak Türkiye’de siyaseti özgürleştirmenin ve çıkış yolunun mümkün olduğunu gösteriyor hepimize.

Türkiye siyasi tarihinden özellikle DEM Parti’nin mirasını devraldığı gelenekte cezaevinde aday olma pratikleri daha önce de yaşandı. Bunun en güzel örneklerinden biri İstanbul Milletvekili seçilen Sebahat Tuncel’di. Tuncel’in hikayesi cezaevinden TBMM’ye uzanan direniş öyküsüydü. Oysa DEP döneminde Kürtlerin meclisten cezaevlerine gönderilmesine şahitlik etmiştik tıpkı 2016’da da seçilmişlerimizin rehin alınması gibi. Bu aslında Kürt siyasetinin çözüm için ısrar ettikleri meclis ile egemenler tarafından görülmek istendikleri cezaevleri arasındaki bir var olma mücadelesini de temsil ediyor. Şimdi başka bir ilk yaşıyoruz. Cumhuriyet tarihinde de ilk; ülkenin başkentinin büyükşehir belediye eşbaşkan adayı uzun tutukluluğuna rağmen haksız hukuksuz bir şekilde halen cezaevinde rehin tutuluyor.

Gültan Kışanak aynı zamanda özgür basın geleneğinin tarihinde yer almış önemli isimlerdendir. Bombalanan Özgür Ülke gazetesinin editörlerinden ve bombalamadan hemen sonra “bu ateş sizi de yakar” manşetiyle basılan gazeteyi baskıya hazırlayanlardan biri. İşte o günden bugüne fikriyle, zikriyle hem mücadele çizgisini sürdürdü hem de özgür bir yaşamın ağır bedelleri göze almaya değecek kadar kıymetli olduğunu kanıtladı.

Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı iken tutuklandı ve yerine kayyım atandı. Geldiğimiz aşamada kayyım artık sadece Kürtlerin ve Gültan Kışanak gibi özgür yaşamda ısrar edenlerin sorunu olmaktan çıkmış, herkese tehdit eden bir yönteme dönüşmüştür. Kayyım artık Diyarbakır, Van, Mardin kadar Ankara, İstanbul ve İzmir’in de sorunu haline gelmiştir. Kışanak’ın adaylığı işte tam da bu noktada halk iradesine sahip çıkma çağrıdır, seçme seçilme hakkı tehdit altında olanlara yol göstermektedir. Gültan’ın da son mahkeme beyanlarında beyan ettiği gibi demokratik siyaset kaybettirmek ve kazandırmak üzerine kurulmuş bir iktidar kavgası değildir. Demokratik siyaset temel hak ve özgürlükleri en güçlü şekilde sahiplenmek, büyütmek ve topluma taşırmaktır ve Kışanak adaylığı, Ankara’dan başlayarak inkârcı, kumpasçı, darbeci, kayyımcı zihniyete karşı herkesi bu özgürlükçü çizgide buluşmaya açık bir davettir.

Demokratik siyasetin en temel öznesi elbette ki kadınlardır. Çünkü iktidar kendini Kürt sorununda çözümsüzlük ve kadın düşmanlığı üzerinden var etmeye çalışıyor. Gültan Kışanak 1 Mart’ta duruşma salonundan yaptığı ilk seçim konuşmasında da söylediği gibi;

“Kadınlar cumhuriyetten, demokrasiden, siyasetten dışlandılar. Hala da öyle. Bugün siyasi partilerin tutumlarına bakıyorsunuz, kadın adaylarına yaklaşımlarında utanılası tavırlar ortaya çıkıyor. Kadınları evin içinde, sadece evin bireylerine, öncelikle de erkek bireylerine, hizmet etmekle görevli kılan bu politik anlayışa karşı biz kadınlar kamusal alana çıkıyoruz. Siyasetin tam ortasındayız. Demokratik siyaset kadınsız olmaz. Onun için biz demokratik cumhuriyeti mor renkle buluşturmak adına tüm kadınlarla birlikte bu yola çıktık. Kadınlarla birlikte mücadele edip kadınlarla birlikte kazanacağız”

Kadınların yönetim de söz sahibi olmalarının, karar mekanizmaların da yer almalarının, eşit temsiliyetin politik ifadesi elbette ki eşbaşkanlıktır. Eşbaşkanlık binbir emek ve mücadele ile bugünlere gelen kadınların en büyük kazanımı. Kuşkusuz eşbaşkanlık sisteminin gelişmesinde hayat bulmasında doğrudan emek verenlerden biri Gültan Kışanak. Bu nedenle de adaylığının kadın özgürlük mücadelesi açısından çok daha önemli bir anlamı var.

Kadınlar Gültan Kışanak’ın seçim kampanyasını dışarda kolektif bir ruh, güçlü bir kadın dayanışması ile O’nun yerine yürütüyor. Siyasetin ve kadın özgürlük mücadelesinin mahkeme salonlarına sıkıştırılmasına inat, kadınlar sokaklarda, meydanlarda Siyasetin mor DEM’indeyiz diyerek toplumsal mücadele ağlarını oluşturuyorlar. Çünkü Ankara’da DEM vakti geldi. Tüm karanlıklara, inkara, kadın düşmanlığına dur demenin DEM’dir.


Etiketler : Kadın Mücadelesi, Eşbaşkanlık, Gültan Kışanak, 8 Mart Dünya Kadınları Günü, Kadın Dayanışması, Kürt kadın mücadelesi,


...

Ebru Günay