Kadıneki Yazı,

Deprem yaraları sarılmadı


Handan Coşkun-06 Ağu 2023

‘Adıyaman Deneyim ve Gözlemleri’ raporunda birçok ayrıntı mevcut. Depremden bu yana yaşananlar derli toplu ele alınırken bugünden yarına yapılması gerekenler konusunda da ufuk acısı önerilere raporda yer verilmiş

Afet için Feminist Dayanışma Grubu deprem bölgesinde hız kesmeden çalışmalarına devam ediyor. Deprem sonrası 13 Şubat itibariyle Adıyaman'a ulaşan grup üyeleri destek faaliyetlerini sürdürdüğü gibi zaman zaman da raporlama, izlem ve değerlendirmelerle bilgilerini kamuoyu ile paylaşıyor. Nisan ayında kaleme aldıkları seçim nedeniyle Haziran ayında gözden geçirerek yeniledikleri ‘Adıyaman Deneyim ve Gözlemleri’ raporunda birçok ayrıntı mevcut. Depremden bu yana yaşananlar derli toplu ele alınırken bugünden yarına yapılması gerekenler konusunda da ufuk acısı önerilere raporda yer verilmiş.

Afet için Feminist Dayanışma Grubu özellikle psikolojik etkiye vurgu yaparak deprem bölgesinde yaşayan herkesin durumdan etkilendiğini, desteklenmesi gerektiklerini vurguluyor.

Kadınların maruz kaldıkları ayrımcılık ve erkek şiddetine karşı destek mekanizmalarının zayıflığından bahsedilen raporda Adıyaman'da aktif bir sığınma evinin bulunmamasından kaynaklı sıkıntılara dikkat çekiliyor. Acil Eylem Planı’nın olmaması nedeniyle kadınların var olan sorunlarının arttığı aktarılıyor. Özellikle yalnız yaşayan kadınlara çadır, konteyner verilmemesi nedeniyle kadınların ya ayrıldıkları ya da ayrılmak üzere oldukları erkeklerle yaşamaya mecbur bırakıldıkları aktarılıyor.

İşi olan kadın da işsiz kaldı

Türkiye'de kadın işgücüne katılım önündeki engeller ortada iken deprem bölgesinde kendi işini kurmuş kadınların işyerlerini kaybettiğine vurgu yapılan raporda bir an önce kadınlara gerekli desteklerin sunulması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Kadınların bakım yükü arttı

Görünmez ev içi emek her daim gündemde iken deprem ile beraber kadınların çadır içindeki iş yükleri de arttı. Feminist Dayanışma Grubu raporunda kışın soğuk havada şimdilerde işe sıcak havada çocukların uyku problemi yaşadığı, sık hastalandığı, temiz suya erişim problemi yanı sıra temel ihtiyaçlara erişim konusunda da sıkıntıların devam ettiği vurgulanıyor. Annelerin dağıtılan yardımlar için uzun süre kuyruklarda beklemesi de büyük sorun. Çadır içi çamaşır ve bulaşık vb. yıkama kadınların zamanının büyük kısmını alırken tuvaletlerin çadır alanı dışında olması ve çocukları günde 5-6 defa tuvalete götürmek zorunda kalınması da büyük sorun.

Ayrımcılık, ırkçılık sürüyor

Feminist Dayanışma Grubu raporunda öne çıkan bir diğer başlık ise LGBT+larin güvenlik kaygısı nedeniyle yardımlaşma ve çadıra erişim konusunda sıkıntı yaşadıkları. Kalabalık alanlara girmeye çekinen lubunyaların en temel ihtiyaçlara erişemedikleri vurgulanıyor

Göçmen ve mülteciler hep öteki

Raporda göçmen ve mültecilere de vurgu yapılarak durumlarının pek iç açıcı olmadığı vurgulanıyor. Maalesef depremzedeler, devlet kurumları ve zaman zaman da gönüllüler tarafından ayrımcılığa ırkçılığa maruz kalan göçmen ve mültecilerin yardımlara ulaşmakta zorlandığına dikkat çekiliyor.

Raporda çocuk ve gençlerin yaşadıkları problemlere dikkat çekilerek genel olarak bir dizi öneriler yapılıyor.

Öneriler şöyle;

• Deprem bölgelerinde ihtiyaçların tespiti, ulaştırılması ve yönlendirilmesi süreçlerinde toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımıyla hareket edilmeli ve “aile” odaklı değil, kadınları özne olarak ele alan ve önceliklendiren yaklaşımlar geliştirilmeli.

• Kadınların hane içindeki bakım yükünü (yaşlı, çocuk bakımı vd.) azaltacak ve hayatlarını kolaylaştıracak uygulama ve politikaların geliştirilmesi, sadece asgari düzeyde ihtiyaç duyulan çamaşır makinesi, temiz suya erişim gibi olanakların sağlanması değil, standartların insan onuruna yaraşır şekilde düzenlenmesi gerekli.

• Kadınların bir araya gelerek sosyalleşebilecekleri, ihtiyaçlarını dile getirerek, kendilerini özgürce ifade edebilecekleri, birbirleriyle dayanışabilecekleri, kısaca “nefes alabilecekleri” güvenli alanların oluşturulması elzem.

• Genç kadınlar ve ergen kız çocuklarının üzerindeki bakım yükünün azaltılacağı uygulamalar, politikalar hayata geçirilerek, o yaş grubunun ihtiyaçlarına yönelik olarak katılımcı yöntemlerle oluşturulmuş, akranlarıyla bir araya gelebilecekleri, sosyalleşebilecekleri güvenli alanların oluşturulmasına ihtiyaç var.

• Kadınların hijyen ve bakım ürünlerine sürekli erişimi sağlanarak, ihtiyaçlarını kolaylıkla ifade edebilmeleri için dağıtım ve depo alanlarında kadın gönüllü/çalışan varlığı sürdürülebilir kılınmalı.

• Göçmen, mülteci ve LGBTİ+ların ayrımcılığa maruz kalmaması ve haklara, hizmetlere erişimlerinin sağlanmasına yönelik olarak kapsayıcı önlemlerin alınması ve bir arada yaşam kültürünün geliştirilmesi önceliklendirilmeli.

• Kadınlara cinsel sağlık ve üreme sağlığı için gerekli hizmetlerin erişilebilir olması, kadınların ihtiyaçlarını kolaylıkla ifade edebilecekleri kadın dostu alanların oluşturulması gerekli.

• Erkek şiddeti ve cinsel istismar risklerinin tespit edilerek gerekli önlemlerin alınması, acil eylem planı oluşturulması, koruma ve destek mekanizmalarına erişimin sağlanması önemsenmeli.


Etiketler : Deprem, 11 il depremi, afette kadın, depremde kadın, depremde sağlık, afette sağlık, depremde dayanışma, depremde gönüllü ağı, depremde çocuk, afet yönetimi, Afet için Feminist Dayanışma,


...

Handan Coşkun