...
Yüksel Mutlu
Çocuklar

Son 21 yıllık AKP iktidarı dinci politikalarla çocuğu korumak yerine hedefe koyan bir yerdedir. İstanbul Sözleşmesi bunun en bariz örneğidir, sözleşmeden çekilerek kadınları ve çocukları hedef haline getiren durum ortada failler iktidar uygulamalarından, cezasızlıktan güç alarak, nasıl olsa bana bir şey olmaz diyerek devam ediyorlar

4 Mayıs 1937 / Bizim acımız, roza şaye…

Dersimlilerin “Kara Gün” ya da “Roza Şaye” olarak andıkları bugün yani katliam kararının Bakanlar Kurulu’ndan geçtiği günün yası hâlâ devam ediyor

Kadınlar seçimde ne yapmalı?

Bu seçim her açıdan tarihi bir seçim kadınların sorunlarının çözüme doğru evrileceği, Kürt sorunun çözümü için, kayyumların son bulması, inanç sorunlarının çözümü, yoksulluk, çevre tahribatı gibi birikmiş bir çok sorun çözüm beklerken kuşkusuz 15 mayısta bizi güllük gülistanlık bir ülke bekliyor olmayacak fakat en azından mücadele başka bir yere evrilecek ve yine demokrasi, insan hakları mücadelesi devam edecek

Newroz kadın bayramıdır

Newroz kadınların faşizme karşı tekçiliğe karşı, onun zihniyetiyle mücadelesi demektir. Aynı zamanda katledilen kadınların isyanıdır

Tekrar

Mücadele varsa başarı da vardır, kadınların ve halkın iradesinin önünde hiçbir güç duramaz. Özgürlük için 2023'te de tekrar mücadeleye devam...

Kadın mücadelesi bastırılamaz

Kadınlar bir 25 Kasım'ı daha ağır saldırı altında geçirdiler. Fakat yine ve yeniden isyanlarından vazgeçmeyeceklerini gösterdiler

Kadın Koalisyonu'nun 20. yılı

Siyasal katılım hem eşitlik mücadelesinin aracı, hem de amaç... Bakmayın siyasetin kirliliği hakkında söylenenlere, şöyle kuvvetli bir rüzgar estirdiğimizde, ne kir kalıyor ne bir şey. Biz katılmadıkça, uzak durdukça kirleniyor siyaset

Mahsa'nın saçlarından nereye?

Bir kez kadının içine özgürlük ateşi düşmeye görsün, kadınlar nasıl yaşayacaklarına, nasıl giyineceklerine kendileri karar vermek istiyor, özgürlük peşindeler

Barış mı?

Savaşlardan en çok zarar gören kadınlar, çocuklar, yaşlılar değil mi? Barışın ne olduğunu biliyor muyuz? Biliyorsak neden topluma yeteri kadar anlatamadık? Ötekileştirilenlere ,dışlananlara barış uğruna mücadele edilmesi gerektiğini daha güçlü anlatmamız gerekiyor

Hasret ve ben...

Hasret büyümüş, üniversiteli, devrimci bir genç kadın olmuştu, aynı koğuşta bunca yıl sonra yan yanaydık. Ben ise belediye eşbaşkanıyken belediyemiz kayyumla gasp edilmiş, o nedenle oradaydım

Cinsiyetlendirilmiş bir mekân olarak hapishaneler

Aynı zamanda bu mekânlar direniş alanı olarak hayata geçiyor. Çünkü sistem kadını terbiye etmek, direnişini kırmak, özgürlük ideallerini yok etmek istiyor. Kapalı alanlardaki kadınların güçlü itirazı dışarının gündemine de destek veriyor