...
Mizgîn Aksu
Dersu Uzala’nın kökleri ve bizlere tuttuğu ayna…

Film ilerlerken Dersu’nun bize de rehberlik ettiğini fark ediyoruz. Kurosawa, aslında izleyici ve karakterlerini aynı anda aynı potada eritiyor. Captain’in dehşete düştüğü her yerde biz de dönüp kendimize bakıyoruz
 

Uygarlığın inşa ettiği akıl ve erkek değişebilir mi?

Von Trier, nasıl ki filmin ilk sahnesinde kadın ve erkeğin cinselliğini apaçık gösteriyorsa, kadın ve erkeğin arasında yaşanan şiddeti de apaçık şekilde göstermekten çekinmiyor

“Depresyonda olan bir uygarlık”

Varlığımızın bir parçası olan duyguların, dürtülerin öldürülmesi, yasaklanması, düzenlenmesi şu anın tanımı ile kapitalist modernitenin yarattığı “tasarlanmış modern insan"a karşılıktır. Trier de bu kurgulanmış modern insana karşı tavır alıyor

Kadının beyanı toplumsaldır

İlke, fail olan kişinin masumiyet karinesini ortadan kaldırmaz. Genelde çarpıtılarak ifade edildiği gibi tersi anlamlara gelmez, erkeğin savunmasını elinden almaz; sadece ispat sorumluluğunun erkekte olduğunu söyler