...
Hülya Osmanağaoğlu
Yaşını Gösteren Kadınlar- Yaşlanmanın Feminist Deneyimi

 

Ben yaşlılıkla kendi başıma mücadele ediyorum birçok kadın gibi, feminist bakış açım bu mücadelemi güçlendiriyor ama o kadar…

Kadın cinayetleri: Erkek-aile-devlet ittifakı

İşçi cinayetleri gibi kadın cinayetleri de kanıksandı. Tıpkı işçi cinayetlerindeki birer ikişer ölümler gibi her gün birer ikişer katledilen kadınlar da feminist hareket/kadın hareketi dışında siyasetin gündeminde kendine yer bulamıyor

8 Mart ve feminist sınıf mücadelesi

8 Martlarda feministlerin metinlerinde işçi kadınlara ne kadar vurgu yapıldığı hala daha itinayla ölçülürken, bu ölçümü yapanlar 1 Mayıslarda işçi kadınların mücadelelerine ve taleplerine sosyalist örgütlerin ve sendikaların ne kadar yer ayırdığıyla ilgilenmiyorlar

Ailenin, neoliberalizmin, devletin gövdesi: Kapitalist patriyarka

Mevcut iktidarın kadınların haklarını şeriat hükümleriyle meşrulaştırmaya çalışması karşısında öne çıkacak politika, laiklik ekseninde bir saflaşmanın örgütlenmesi olmamalı. Ki hetero-patriyarkanın dünyanın farklı yerlerinde farklı dini-milliyetçi referanslarla kadınların ve LGBTİ+’ların kazanımlarına saldırdığını da göz önünde bulundurduğumuzda, meselenin tek başına laiklik-şeriat ikileminden ele alınamayacağını görüyoruz

2023 ve AKP’ye kaybettirememek…

Kadınları aileye hapsetmeye, erkek şiddetine boyun eğmeye zorlamaya yönelik yasal hak gaspları için zemin yoklamaya devam eden AKP iktidarı, feminist hareketin ve kadın hareketinin tabir yerindeyse meydanı boş bırakmaması nedeniyle somut adım atmaktan şimdilik imtina ediyor

Patriyarkal kapitalizm: Aile ve iş yaşamını uzlaştırma, aile fonu ve nafaka

Sonuç olarak AKP iktidarı hem sermayenin ihtiyaç duyduğu ucuz emek ihtiyacını karşılamak hem bir kapitalist birim olarak evliliği inşa etmek hem de ihtiyaç duyduğu toplumsal inşa için kindar ve dindar nesilleri yetiştirecek ailelerin kurulmasını sağlama hedefiyle, patriyarkal kapitalizmin en uyum içinde kendini yeniden üreteceği politikaları hayata geçirmeye çalışıyor

Türkiye'nin ikinci feminist dalgası (Feminizm ve Cumhuriyet-2)

Gelinen noktada Cumhuriyet’in yüzüncü yılında, patriyarkanın kaybettiği her mevziiyi almak için başlattığı ağır saldırılar karşısında, yüzbinleri sokaklara dökmenin yanı sıra evlerin içinde kadınların sürdürdüğü direnişle, siyasal etki alanını toplumun her kesimine yayabilen bir feminist hareket söz konusu

Cumhuriyet ve feminist hareket – 1

Sonuç olarak Kemalizm hakları "vermemişti", yeni sınıflar ve toplumsal güçler ittifakının/mücadelesinin gereklerine uygun olarak, feminist mücadelenin gücü ve basıncıyla, önce Medeni Kanun’u uyarlamış sonra da oy hakkını teslim etmişti

Yine yeniden ‘Aile dışında hayat var!’

AKP iktidarı yirmi yıldır kadınların patriyarkaya direnişini durdurmak, engellemek için politika üretiyor ancak başarılı olamıyor. Kadınların bizzat evdeki erkek egemenliğine gösterdiği direniş sokaklarda ve işyerlerinde cinsel tacize karşı mücadeleye dönüşürken, işçi direnişlerinde patron temsilcilerinin cinsel tacizlerinin ifşası, eşit işe eşit ücret talebi olarak dile geliyor

Feminist barış politikası ve kolektif haklar

Yeniden barış, Kürt sorununda demokratik çözüm ve tüm ezilenler için daha fazla demokrasi diyeceksek, en başa çöktürme planının başladığı yere, Kobane direnişine dönmeli ve HDP’li arkadaşlarımızın yargılandığı davanın, barış için düşünmeye başlamanın merkezi olduğunu kabul etmemiz gerekli
 

Feminist hareket kampanyalar ve kürtaj kampanyası

AKP, 2011’de yüzde 51’lik oy oranıyla iktidara geldikten sonra feministlerin/kadınların yasal kazanımlarına yönelik ilk somut saldırısını, Tayyip Erdoğan’ın 26 Mayıs 2012’de, ‘Her kürtaj bir Uludere’dir’ cümlesiyle, kürtaja ve sezaryenle doğuma karşı olduğunu, söylemesiyle başlattı

Neoliberalizm, devlet, feminizm ve LGBTİ+’lar

AKP inşa etmeye çalıştığı otoriter/faşist devlet gücünü neoliberalizmden, milliyetçilikten, heteroseksizmden ve patriyarkadan alırken, bu egemenlik ilişkilerine karşı mücadele eden tüm toplumsal hareketlerin de gerektiğince yan yana gelmesi bu anlamda bir zorunluluk