“90’larda köy boşaltmaları sırasında bomba attılar, evimizi yaktılar biz de korktuk ve Suriye’ye geçtik. Suriye’de de evimiz yakıldı ve tekrar Türkiye’ye döndük. Çok çok zordu. Burada da ev başımıza yıkıldı. Bizim gördüklerimizi kimse görmedi”
Diyarbakır'da yaşanan Nahide Opuz'un 1996 yılından 2002'ye kadar verdiği yaşam mücadelesinden doğdu İstanbul Sözleşmesi'nin hikâyesi. 2009’da kabul edildi ve 2011'de yürürlüğe girdi. Peki 2021'e nasıl geldi...
"Şiddet öyküleri, hikâyeleri hepsi aynı. Şüpheli olarak adlandırılan kadın ölümlerinde kadınların birçoğu şiddete maruz kalmış kadınlardır. Bu veri bile bize intihar denilen ölümlerin şüpheli olduğunu düşündürtüyor."
Fatma Tokmak, 300'ü ağır, bin 400'ün üstünde hasta tutsaktan sadece biri. Gün aşırı 32 ilaç alan ve her gün kan kaybeden Fatma Tokmak her şeye rağmen direniyor, ancak daralan zamana karşı duvarları yıkacak tek şey dayanışma
1938'de 'Dersim'in kayıp kızları’ olmamak için Efrin'e göç etmiş kadınlar bugün aynı zulmü yaşıyor... Kayıp onlarca kadının akıbeti bilinmiyor... Ve dün IŞİD'e karşı verdikleri mücadele ile alkışlanan Kürt kadınları bugün Efrin'de yalnız bırakılıyor