Kadıneki Söyleşi,

Tanksız, tüfeksiz sinsi bir savaş bu…


Nevin Cerav-01 Eki 2021

Bölgede özellikle genç kadınlara yönelik kolluk eliyle gelişen, cinsel taciz ve şantajlar Gülistan Doku ve İpek Er olayı ile kamuoyunda yankı buldu. Ancak HDP Batman İl Eşbaşkanı Fatma Ablay'ın anlatımlarına göre tablo çok daha vahim

Kürt kentlerinde kolluk güçlerinin çocuk ve kadınlara yönelik cinsel saldırıları uzun süredir gündemde. Başta uzman çavuşlar olmak üzere kolluk güçlerinin özel bir savaş yöntemi olarak uyguladığı taciz, tecavüz ve fuhuşa sürükleme saldırıları kamuoyuna art arda yansırken birçok benzer suç da karanlıkta kalıyor.

Batman'da uzman çavuş Musa Orhan’ın 16 yaşındaki İpek Er’i alıkoyarak tecavüz etmesi, ardından da fuhuşa zorlaması, İpek Er’in intihara sürüklenmesiyle ortaya çıkmıştı. Büyük tepkilere rağmen uzman çavuş Musa Orhan devlet tarafından korunarak tutuklanmadı. Keza Dersim’de Munzur Üniversitesi öğrencisiyken kaybettirilen Gülistan Doku’nun akıbeti de hâlâ aydınlatılmadı. Baş şüpheli Zaynal Abakarov ile polis olan üvey babası Engin Yücel hakkında ise hiçbir işlem yapılmadı.

Geçtiğimiz yıllarda Batman’da kolluk güçlerinin çocukları fuhuşa sürüklemesi gündeme düşmüş, kadın örgütleri birçok kentte yaşananlara ilişkin eylemler düzenlemişti. Şimdi de benzer bir durum Hakkari’de yaşanıyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde bazı çocuk ve gençlerin kolluk güçleri tarafından cinsel istismara uğradıklarına dair açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “Gençlerin, kadınların kolluk güçleri tarafından cinsel istismara maruz bırakılması ve cinsel birlikteliğe zorlanması suçuna asla göz yummayacağız, sessiz kalmayacağız” denildi.

Bu bilgiler ışığında Kürt kentlerinde kolluk güçleri eliyle kadın bedeni üzerinden uygulanan savaş yöntemlerini ve son gelişmeleri öğrenmek için HDP Batman İl Eşbaşkanı Fatma Ablay’la konuştuk.

*Son yıllarda bölgede uzman çavuşların ‘duygusal düşürme’ denilen yöntemlerle çocuk ve genç kadınlara cinsel saldırıları basına yansıdı, bölgedeki kadın örgütleri de eylemler düzenledi. Neler oluyor biraz anlatır mısınız?

Her zaman dile getiriyoruz, savaş politikaları özellikle çocuk ve kadınlar üzerinden ilerliyor. Şu anda yaşadığımız saldırılar da bu savaş politikalarının bir parçası. Yaşları 12-22 arasında değişen, ergenlik çağındaki çocuk ve genç kadınlara özellikle bir yönelim var kolluk güçleri tarafından. Halkın arasında, mahallelerde yaşıyorlar. Oralarda gözlerine kestirip, kafelerde bir şekilde tanışıp kandırıyorlar genç kadınları. Belirgin bir şekilde yaygınlaşan, kafelerle birlikte hem fuhuşun hem uyuşturucunun yaygınlaştırıldığını da gözlemliyoruz.

Mesela Gercüş’te yaşanan somut bir olayı örnek vereyim size; Gercüş'te bir genç kadının fuhuşa sürüklendiğini öğrendik. Biz de olayın üzerine gittik. Korucu bir ailenin kızıydı. Bir uzman çavuşla birlikteliği oluyor, sonrasında da fuhuşa sürükleniyor. Uzman çavuşla bir kafede tanıştıklarını ardından duygusal bir ilişki geliştirildiğini öğrendik. Buna benzer birkaç olay daha yaşandı Gercüş’te.

*Kürt kentlerinde kolluk güçlerinin halkın içerisinde, mahallelerde yaşadıklarını söylediniz. Eskiden de bu böyle miydi?

90'larda başladı kolluk güçlerinin Kürt kentlerindeki yerleşimi. Çok geniş bir yayılımla köylere, mahallelere konuşlandılar. Ama 90'lı yıllarda başlayan bu yerleşim bugünkü gibi değildi. Toplumun içerisinde dolaşmanın farklı versiyonları vardı.

Kolluk güçleri daha korunaklı, etrafı çevrili alanlarda, polisler tarafından korunan, ailelerinin de oralarda barındığı yerlerde yaşıyorlardı. Fakat son dönemlerde tam tersi bir durum söz konusu. Herhangi bir sitede, herhangi bir evde, halkla iç içe özellikle de Kürt gençlerinin, kadın ve çocuklarının yoğun olduğu mahallelerde yaşıyorlar. Bu durum tabii şu anki sistemin Kürt bölgelerine ne kadar hakim olduğunun da bir göstergesi maalesef. Aynı zamanda ‘burası bizim’ demenin bir göstergesi.

*Sizin söylediğiniz kadar çok olay yaşanmasına rağmen çoğu açığa çıkmıyor sanırım, neden?

Evet öyle. Batman özelinde de biz bu tür durumları çok yaşıyoruz ama açığa çıkarma, teşhir etme durumunda çok zorluk çekiyoruz. Birincisi saldırıya uğrayan genç kadınlar da aileler de tehdit ediliyor konuşmamaları için. Ayrıca aileler de ‘kızımın ismi çıkmasın’ düşüncesiyle hareket edebiliyor kimi zaman. Bu tür durumlar bize teşhir noktasında engel oluyor. Aile bizimle görüşmek istemiyor ya da siyasi partinin dahil olmasını istemiyor. Bizimle görüşseler bile olayın gizli kalmasını istiyorlar. Böyle engellerle karşı karşıyayız.

*Geçtiğimiz haftalarda sanal medyada genç bir kadın, GBT kontrolünde bilgilerini alan bir askerin kendisine taciz ve tehditte bulunduğunu ifşa etmişti…

Evet, bu çok rastladığımız olaylardan biri. Aslında önceleri bu kadar aleni yapmıyorlardı bunları. Özellikle Kürt bölgelerinde Kürt ailelerinin ahlaka çok önem verdiklerini biliyor bu sistem ve kolluk güçleri. O nedenle de bu temelde yaklaşıyorlar. Yanı sıra bu saldırıları açığa çıkarmakta zorluk çekiyoruz, bunu da biliyorlar. Bu saldırılar artıyor çünkü karşılığında bir ceza ve yargılama olmuyor. Bir cezasızlık politikası var. Kürt bölgelerinde özellikle baskı ve zorbalık nedeniyle aileler sindirilmiş durumda, buna karşı refleks geliştiremiyorlar. Çünkü kaygı yaşıyorlar, hem çocuklarına karşı hem de ailenin kendi iç işleyişinden kaynaklanan bir kaygı var. Çünkü feodalliği aşamayan aileler bunlar. Bu nedenle suçluları teşhir etmek yerine saldırıya uğrayan çocuğunu bastırma yoluna gidiyorlar. Devlete gücü yetmiyor ailelerin, zaten devlet de suçluları koruyor.

*Kolluk güçleri nasıl yöntemler kullanıyor genç kadınlara yönelik?

2015’lerde askerlerin genç kadınlara, özellikle de lise çağlarındaki kız çocuklarına duygusal ilişki ile başlayan tecavüz ve mecbur bırakma yöntemleri oluyordu. Şimdi bu durum uzman çavuşlar ile özel harekatçılar eliyle yürütülüyor. Liseler ve üniversitelerde daha yaygın bir şekilde yapılıyor bu saldırılar. Kolluk güçlerinden olan kişiler okul önlerine gidiyorlar, kafelerde oturup genç kadınlarla tanışıyorlar. Bir de sanal medyadan bağlantı kuruyorlar. Önce duygusal yönden ilerleyip sonrasında tecavüze, fuhuşa sürüklemeye kadar sürüyor.
Tanışma, duygusal bağlantıların ardından günübirlik kiralık dairelerde görüşme ayarlanıyor. Mesela sosyal medyadan tanışmış kadınla, sonradan duygusal söylemlerle, çeşitli yöntemlerle kandırarak randevulaşıyor, o evlerden birine götürüyor. İlkinde zor kullanmasa bile sonrasında tehditle, şantajla devam ediliyor. Bunların hepsini biliyoruz; kadın ilk başta kendiliğinden gitse bile sonrasında alkol ya da uyuşturucu madde kullandırarak tecavüz edebiliyor. Tıpkı İpek Er olayında olduğu gibi. Sonrasında sürekli hale gelmesi için ya da fuhuşa sürüklemek için kadını tehdit ediyorlar. İşte "ailene söylerim, görüntülerini yayınlarım" tarzında yöntemleri kullanıyorlar.

*Bu saldırıların yoğunlaştığı bölgeler nereler?

Batman’da daha çok Kozluk, Gercüş ve Beşiri’de yoğun. Bu 3 ilçe bizim yüzde 70 oranında oy aldığımız yerler. Aynı zamanda kolluk güçlerinin çocuk ve genç kadınlara saldırılarıyla ilgili en çok buralardan başvuru aldığımızı söyleyebilirim. Buralar özellikle bilinçli olarak seçilen yerler. Tabii Şırnak'ta, Mardin'de, Diyarbakır'da da var. Keşke bu saldırıları yaşamış çocukların aileleri konuşsa, bu saldırıları teşhir etse, o zaman çok daha sağlıklı yol alabilirdik. Bu saldırıları yaşayan ailelerin ve kadınların bunları konuşması, anlatması lazım, diğer ailelerin bunu öğrenmesi için. Fakat dediğim gibi gizlemek zorunda kalıyorlar, çoğunlukla da tehdit edildikleri için.

*Tuzağa düşürülen ve kendi istekleriyle görüşmeye giden genç kadınlar o kişilerin uzman çavuş ya da özel harekatçı olduğunu biliyorlar mı?

Şöyle ki, aralarında bilmeyenler de var ama çoğu biliyor. Ama bu çocuklar ve genç kadınlar kendi Kürt kimliklerinin farkında değiller.

*O zaman aileler çocuklarına bu durumu, bilinci yeterince aktarmıyorlar, öyle mi?

Evet, maalesef öyle. Bunun sorumlusu bizleriz. Çünkü hâlâ mevcut sistemin, iktidarın gerçek yüzünü, Kürt düşmanlığını kendi çocuklarımıza yeterince aktaramıyoruz. Onları bu konuda bilinçlendirmiyoruz.

*Peki, siz bu sorunları çözmek için ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Biz 2019 yılında TJA ile bir kampanya başlatmıştık bu olaylara dönük. Değişim ve özgürlük kampanyasıyla mahallelerde, köylerde, ilçe ve beldelerde özellikle ebeveynlere yönelik bu konuda farkındalık çalışmaları yapmıştık. Görüyoruz ki bu konuda ihtiyaç hâlâ çok fazla. Bu konuya daha fazla zaman ayırarak gücümüzü, enerjimizi bu çalışmalara harcamamız lazım. Bu bilinçle şu an her mahallede, her ilçede, beldede özellikle de köylerde o kampanyamıza benzer şekilde halk toplantıları, özgün kadın toplantıları, bilinçlendirme eğitimleri, seminerler ve bireysel görüşmeler gibi programlarımız var. Bu soruna dönük sahada pratik olarak çalışmalarımız var. Mesela bir mahalle belirleyip o mahallede en başta annelerle bir araya geleceğiz. Bu sorunların çözüm noktasında onlarla eğitimler aracılığıyla, farkındalık yaratarak bir araya geleceğiz. Buna benzer önümüze koyduğumuz, hayata geçirdiğimiz çalışma var. Biliyorsunuz önceki jenerasyon okuma yazma bilmiyor, sanal medya kullanamıyor. Biz onlarla ancak bire bir temas kurarak bunu sağlayabiliriz. Yoksa diğer şekilde havada kalır. O yüzden bireysel görüşmelerle, ailelerle toplu olarak bir araya gelerek bilgilendirme seansları yapacağız. Hatta HDP’li genç kadınların başlattığı bir hamle var bu yönde. Özellikle çocukların, gençlerin uyuşturucu maddeye düşürülmesine, fuhuşa sürüklenmesine karşı geniş bir kampanya ve çalışma yapıyorlar.


Etiketler : Özel savaş politikaları, Uyuşturucu, Savaş politikası olarak tecavüz, Kürt kadınlar, Bağımlılığı kıralım yeni yaşamı kuralım,


...

Nevin Cerav