Kadıneki Çeviri,

Rus gazeteci Aleksandr Rybin yazdı: Kürt jineolojisi nedir?


Aleksandr Rybin-01 Mar 2021

20. yüzyılda sol ideoloji benzeri olmayan dönüşüm geçiriyor. Kürt jineolojisi bu sürecin fenomenlerinden... Kürtler sosyalist bir toplum inşa etmeye çalışıyor. Fakat çok az kimse biliyor ki bu toplum aynı zamanda bir jineloji toplumu olmak zorunda

Ortadoğu'da, yani savaşın yıktığı Suriye'de, güçlü bir ideolojik hareketin ortaya çıktığını hayal edebiliyor musunuz? 

"Birinci dünya" cinsiyetçiliğin ne olduğunu tartışırken, Kürtler yeni, az bilinen bir ideolojiyi; “jineoloji” ortaya çıkardı.

Mezopotamya baharının en başlarıydı (Şubat ayının ikinci yarısı.) Bütün kış boyunca kar yoktu. Ancak Ekim ayından bu yana petrol sahalarının IŞİD tarafından ateşe verilmesiyle korkunç bir duman havayı kaplamıştı. Duman, Irak ordusu ve müttefiklerinin Musul'daki ilerleyişini havadan desteklemesini zorlaştırdı. Ordu, militanları hızla alanlardan çıkardı, ancak yanan petrolü söndürmek çok daha zordu.

Mahmur mülteci kampı sakinleri, kampın periyodik olarak zehirli dumanla kaplandığını söyledi. "Ve petrol de yavaşça söndürülecek. Önemli olan artık teröristlerin komşumuz olmamasıdır." 

İki yıldan uzun bir süredir, IŞİD mevzileri Türkiyeli Kürtlerin kampına sadece 10 kilometre mesafede bulunuyordu. Musul'u özgürleştirme operasyonu komşuların bileşimini kökten değiştirdi. Irak hükümeti kamp sakinlerine şüpheyle yaklaşsa da: Ne de olsa onlar kapitalist bir sistem kurmaya çalışıyorlar fakat Türkiye’den gelen bu Kürtler sosyalist bir toplum inşa etmeye çalışıyorlardı. Fakat çok az kimse biliyor ki bu kurulacak toplum aynı zamanda bir jineloji toplumu olmak zorunda.

İlk kez Rojava'nın özerk bölgesinde pratikte "kadın bilimi" kavramıyla karşılaştım. Suriyeli Kürtler ile müttefik Arap ve Süryani örgütleri 2014'ün başlarında özerklik ilan etti. 

Rusçada, o zaman özerklik hakkında yararlı bir bilgi yoktu. İngilizcede bazı raporlar vardı. Raporlarda Kürtlerin ve müttefiklerinin Ortadoğu için çok yeni bir şey inşa ettikleri belirtiliyordu.

2015 baharında, özerk yönetimde toplum inşa süreci zirvedeydi. İnsani ve ekonomik kaynak esas olarak özerkliğin yapısının inşasına yönlendirildi (2015 yazından itibaren durum değişecek - Kürtler IŞİD'e karşı geniş çaplı saldırılar başlatacak ve 2017 kışına kadar onlarla savaşmakla meşgul olacaklar.)

Kilit konular "Ortadoğu kadınlarının özgürleşmesi", doğrudan demokrasi ve komitelerin oluşturulmasıydı. Birçok genç bu sürece katıldı. 

Her seviyedeki komiteler bir erkek ve bir kadın olan eşbaşkanlar tarafından yönetiliyor. Çok sayıda kadın, belirli alanlarla ilgilenen komitelerle birlikte yönetimdeki çeşitli komitelerin üyesi olarak istihdam edildi: eğitim, ekonomi, ekoloji (belediyeler ve bölgesel yönetim birimleri gibi) vb. Kadınlar tekstil veya gıda üretimi gibi kendi üretim kooperatiflerini de kurmaya çalıştılar.

Rojava'da toplumu inşa sürecine katılan birçok kişi umut ve cesaret dolu ve "daha fazlasını yapabiliriz" diyorlar. Bu durumun Ortadoğu'nun yerleşik düzenini bozacağı gün gibi ortada. 

Musul'un yakınında

Mahmur kampı, sol görüşlü aktivistler ve teorisyenlerden oluşan uluslararası toplum için kutlu bir yer. 1998'den beri varlığını devam ettiren bu kamp özerk bölgedir. Birkaç yıl önce, "jineloji" dersi, kampta ortaöğretim kurumlarında ve kadınlar için uzmanlaşmış okullarda öğretilmeye başlandı. 

Ortalama olarak, özel bir eğitim kurumu (akademi olarak adlandırılır) zorunlu bir disiplindir - öğrenci hangi mesleği seçerse seçsin "jineloji" dersini zorunlu olarak görürler.

Kampta ilk olarak dikkatimi çeken şeylerden biri, her kesin bir birine “heval-yoldaş” demesiydi. Orada jineloji dersi öğretmenlerinden biri olan Julia adında 25 yaşındaki genç bir kadınla tanıştım. Kürtçede "Jin", "kadın" anlamına gelir. Yunanca "logo" bilimsel formu elde etmek için terime eklenir. “Jineoloji” kelimesi Kürtçe yazılmıştır. Yoldaş Julia, "jineoloji, kadın ve erkek arasındaki uyumlu ilişkiler bilimidir" diye açıkladı ve ekledi: "Kadın ve erkeğin dengeli bir ilişki içinde olmasını istiyoruz."  

Yoldaş Halim şunları söyledi: "Biz erkek fizyolojisine karşı savaşmıyoruz, modası geçmiş erkek klişelerine karşı savaşıyoruz."

Sur duvarlarının ardında

Jineoloji dergisinin editörleri olan üç genç kadınla, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde sohbet ettik. Türkiye'nin en büyük Kürt şehri Diyarbakır’dır. 2015'in ikinci yarısından 2016/17 kışına kadar şehirde sokak çatışmaları oldu. Çatışmalar, şehrin geri kalanından, siyah bazalttan oluşan bir ortaçağ duvarı ile ayrılan Sur'da gerçekleşti. Çatışmaların yaşandığı mahallelere giriş tamamen engellendi. Hükümetin isyancıların kendilerini savundukları evleri yıkmasından sonra, abluka altındaki mahallelerde inşaat ekipmanları duyulabiliyordu. Söylenenlere göre, bu kurbanların sayısını gizlemek için yapılıyordu. Orada yüzlerce sivilin öldüğü ifade ediliyor.

"Jineoloji" terimi 2013 ve 2014 yılları arasında kullanılmaya başlandı. Lenin'in prensibine göre: "Oku, oku ve oku." Bunun için Kürtlerin kontrol ettiği alanlarda “jineloji” dersleri okutuluyor, konuyla ilgili makaleler, dergiler yayınlandı. Rojava ve Mahmur kampının yanı sıra Türkiye Kürdistan'ında da benzer okullar kurulmaya çalışılsa da, isyancılarla hükümet arasında çatışmalar patlak verince Kürtlerin tüm sivil girişimleri engellendi, kurumları kapatıldı.

Geleneksel ailelerden kadınlar için, dinlenmek ve boş zamanlarını geçirmeleri için atölyeler düzenlendi. Geleneksel ailelerden kadınlar kendi üretim kooperatiflerini kurmaya teşvik edildi. Yani farklı kademelerdeki yönetimlerde dernekleri, konseyleri, komiteleri vardı. Derneklerde herhangi bir sorunda yardımcı oluyorlar: eş, çocuklar veya komşularla ilgili konular. Çok eşliliğe karşı mücadele ediliyor.

20. yüzyılda sol ideoloji benzeri olmayan dönüşüm geçiriyor. Kürt jineolojisi bu sürecin fenomenlerinden sadece biri. 

Eylül 2017'de Rojava'nın en büyük şehri olan Qamişlo'da özerk üniversitede jineoloji fakültesi açıldı.

İşte bu yılın başlarında yayınlanan "Jineoloji açısından tarihe bir bakış" makalesinden bir alıntı. Umarım bu o ideolojinin bölge için ne kadar kritik olduğunu açıklıyordur:

"Jineloji açısından bakıldığında, modern demokratik değerleri göz önünde bulundurmaya ve hala 'karanlıkta kalmış' kadınlara odaklanmaya çalışıyoruz. Karşıt görüşler arasında güçlü bir ilişki kurmaya, diğer inançlara ve görüşlere saygı göstermeye, sürece dahil olan bir gözlemcinin perspektifinden tarihe bakmaya çalışıyoruz.

Evrensel erkek dünya görüşünden çok uzak bir öğrenme sürecine yöneldiğimiz için, kadınlar ve doğa arasındaki bağlantıyı yansıtmak için en uygun kavrama noktasında olduğumuzu hissediyoruz. 

Amacımız kadın tarihini yeniden yazmak olmasına rağmen, bunu kabaca yapmayacağız. Olayları ve fenomenler 'kadınlar tarafından yapıldı' gibi bir tezleri savunmuyoruz. Esas olarak, jineloji çalışmalarında olan bireyler olarak, toplumun ve genel olarak yaşamın yapısını yeniden tanımlamayı vaat ediyoruz. Kadınların deneyimlerini esas alarak mevcut çerçeveyi sorguluyoruz.

Biz şu konuda doğru anlaşılmak istiyoruz: Biz jinolojiden bahsettiğimizde, bazı dogmalar tarafından kısıtlanmayı kastetmiyoruz. Bireylerin, halkların, sosyal grupların tüm çeşitliliğini görmeye çalışıyoruz. Ortaya çıktıkları bölgelerde genel olarak kültürlerin, geleneklerin, ritüellerin, tarihsel sürecin nedenlerini ortaya çıkaran kolektif hafızanın kodlarını kadınlar aracılığıyla, duygular yoluyla çözmeye çalışıyoruz -Bu jineolojinin ayrılmaz bir parçasıdır."

*Çeviri: Aysel Tabak

*Kaynak: https://prometej.info  


Etiketler : jineoloji, Rojava Kadın Devrimi, Rojava Devrimi, Jineolojii Üniversitesi,


...

Aleksandr Rybin