Kadıneki Dosya,

Erkek adalet değil, gerçek adalet; Rojava Toplumsal Sözleşmesi


Hicran Urun-15 Tem 2021

Devrimin inşası için atılan en önemli adımlardan biri de Rojava Toplumsal Sözleşmesi oldu. Bu sözleşme ile BAAS rejimin erkek şiddetine yol veren yasalarının yerine, 'erkek adalet değil, gerçek adalet' söyleminin pratiği sergileniyordu

Ortadoğu'da 'Arap Baharı' olarak adlandırılan ayaklanmalar sırasında Kürtler, bir devrim inşa etmenin yollarını tartışıyordu. Halk hareketini örgütleyip kendi yaşam alanlarının yönetimini üstlenmeyi hedef olarak önüne koyan Kürtler, 2012’nin başından itibaren Rojava'da Halk Meclislerini kurmaya başladı. İzledikleri politikayı 3. yol olarak tariflediler ve devrimin ilk kıvılcımı Kobane kentinde yakıldı. Kıvılcım, kısa sürede diğer bölgelere de yayıldı ve 19 Temmuz 2012 tarihi tüm dünyada yankı uyandıran bir devrimin başlangıcı oldu.

21 Ocak 2014’te de aralarında Arap, Çerkez, Ermeni ve Süryani halklardan yöneticilerin de olduğu Demokratik Özerk Yönetim kuruluşunu ilan etti. Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü bir doktrin ile yola çıkan devrimin, yankı uyandıran öznesi ise kadınlardı. Hem savunmada hem de komünal ve eşit bir yaşamın inşasında kadınlar aktif olarak rol aldı. Böylece Rojava Devrim'i, 'Kadın devrimi' olarak tariflendi. Devrimle birlikte yeni kurulan sistemin her alanında (halk meclisleri, komünler, kooperatifler, savunma vb.) yer alan kadınlar, eşit temsiliyet hakkına sahip oldukları gibi kendi özgün örgütlenme ve savunma alanlarını da oluşturdu.

Devrimin inşası için atılan en önemli adımlardan biri de; ulus devletlerin erkeği ve sermayeyi baz alarak hazırladığı tekçi anayasalarına karşı, öznesini kadınlar ve halkların oluşturduğu Rojava Toplumsal Sözleşmesi oldu. Bu sözleşme ile BAAS rejiminin “Şahsi Meseleler Kanunu”na göre düzenlediği ve erkek şiddetine, çok eşliliğe yol veren yasalarının yerine, 'erkek adalet değil, gerçek adalet' söyleminin pratiği sergileniyordu.

İlki 2014 yılında kabul edilen Toplumsal Sözleşme, Rojava sistemi gelişince, yeni yerler IŞİD’den kurtarılıp sisteme dahil edilince 29 Aralık 2016'da güncellendi. Halkların, inanç gruplarının, kadınların ve gençlerin görüşleri alınarak yeni bir Toplumsal Sözleşme yazıldı. 

Toplumsal Sözleşme’nin önsözünde şu ifadeler yer aldı: “...Demokratik Federe Sistemin çatısı altında, başta kadın ve gençlik olmak üzere bütün halk oluşumları ve örgütler, demokratik kurumlarını oluştururlar. Ayrıca; özgür ve eşit bir şekilde kendi içerisinde gerçekleşebilecek bütün toplumsal ve siyasal çalışmaları barındırır, kendini farklılıklara ve özgür eşyaşama dayandırır."

Kadının Kanunu ile BAAS rejimin yasaları yasaklandı

Eşitlik, kadın ve ekoloji vurgusunun öne çıkarıldığı Sözleşme, aynı zamanda Özerk Yönetim'in ilanı ile birlikte hayata geçirilen ilkeleri de esas aldı.  

Özerk Yönetim, ilk etapta BAAS rejiminden kalma "çocuk yaşta evilikler", "çok eşlilik" gibi kanunları yasakladı. Evlilik yaş sınırı 18 olarak belirlendi. Daha sonra bu ilkeler 2015 yılında bir Kadın Kanunu ile yasallaştırıldı. Söz konusu kanunun ilk maddesi şöyle: “Erkek egemen mantığa karşı mücadele, Demokratik Özerk Rojava’daki bütün bireylerin omuzlarındaki sorumluluktur.” Kanun, “berdel”, “başlık parası” gibi ataerkil gelenekleri de yasakladı. Ayrıca kadınların mirastan eşit pay alabilmesi, boşanma ve şahitlik gibi konularda da erkeklerle eşit sayılması, Kadın Kanunu ile tanımlandı.

Yüzde 50 eşit temsiliyet

Kadın Adalet Koordinasyonu Üyesi Newroz Esed, Yeni Yaşam Kadın Eki'ne verdiği demeçte, Toplumsal Sözleşme'nin Özerk Yönetimin şimdiye kadar çıkardığı kanunlara dayandığını, kadın hakları, çocuk hakları ve diğer bütün toplumsal hakların bu sözleşme ile güvence altına alındığını vurguladı:

"Rojava’da uygulanan kanunlar tüm toplumsal kesimlerin kabulüyle hayata geçiriliyor. Bütün toplumsal kesimlerin görüşü alınarak, başta kadın hakları ve diğer toplumsal haklar güvence altına alınıyor."

2. maddesinde “Kuzey Suriye Demokratik Federasyon Sistemi; demokratik, ekolojik ve kadın özgürlük sistemine dayanır” ifadelerine yer verilen Toplumsal Sözleşme'ye göre, tüm kurumlarda yüzde 50 cinsiyet eşitliği esas alındı.

Özsavunma hak!

Eşbaşkanlık da yine Toplumsal Sözleşme'de altı çizilen bir başlık oldu. Madde 12'de bu başlığa şu ifadelerle yer verildi: “Kuzey Suriye Demokratik Federasyon Sistemi, siyasal ve toplumsal yaşamın her alanında Eşbaşkanlık sistemini cinslerin eşit temsili temelinde bir ilke olarak kabul eder. Kadın Demokratik Konfederalizm Sistemini her alanda özerk ve özgün olarak örgütler.” 13. Madde ise eşitliğe şu ifadelerle dikkat çekti: “Toplumda kadın hak ve özgürlüğünün garantisini ve her iki cinsin eşitliğini esas alır.” 

Ayrıca Sözleşme'nin 28. maddesine göre, özsavunma, kadınlar için bir hak olarak vurgulandı: “Kadınlar, özsavunma, her türlü cinsiyet ayrımını kaldırma ve reddetme hakkına sahiptir."

Kadın Evleri mahkemeler ile birlikte çalışıyor

Feodalitenin güçlü olduğu ve erkek şiddetinin yoğun yaşandığı bir coğrafyada kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri gibi meseleler de Özerk Yönetim’in hem toplumsal cinsiyet eğitimleri ile hem de yasalar ile el attığı önemli başlıklardan biri oldu. Ve bu davalarda süreç şöyle işliyor; 

Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet gibi davalara bakan hakimler Mala Jinan (Kadın Evi) olarak adlandırılan kurumlar ile paralel çalışıyor. Erkeğin hakaretine, şiddetine maruz kalan, eve kapatılan, “kuma” getirilen kadınlar ile evlendirilmek istenen kız çocukları önce Kadın Evi'ne başvuruyor. Kurum, kadının yaşadıklarını dinliyor, şiddeti belgeliyor. Ardından Kadın Asayiş Birimleri'ne bilgi verilerek erkek gözaltına alınıyor. Daha sonra yargılama süreci başlıyor. Böylece Kadın Evi, kadının maruz kaldığı erkek şiddetine dair hazırladığı dosyayı mahkemeye sunuyor.

Aynı şekilde boşanmak isteyen kadınların da başvurduğu kurum olan Kadın Evi, mahkeme sürecinde kadınların savunmasını da üstleniyor.

Kadın Evleri'nde davalarla ilgilenen Adalet Divanı ve bağlı Soruşturma Birimleri bulunuyor.

Yasa uygulayıcılar eğitimden geçiyor

Kadına yönelik şiddetin ve eşitsizliğin yalnızca hukuksal bir mesele olmadığını, bu mesleye aynı zamanda toplumsal bir sorun olarak da baktıklarını söyleyen Newroz Esed, yasaların yanı sıra eğitimlerle de bu sorunu çözmeye çalıştıklarını vurguluyor: 

"Hem mahkeme heyetleri hem de Kadın Evleri üyeleri hali hazırda eğitim alıyor. Çeşitli akademilerde verilen eğitimlerden sonra, katılımcılar çalışma alanlarına dönüyor."

"Bu konuda Suriye rejimi anayasasından çok daha ileri bir aşamadayız. Kadın cinayetleri, çok eşlilik ve çocukların evlendirilmesinde ciddi bir azalma var. Aynı zamanda geleneksel anlamda da bir iyileşme söz konusu, yani eski adetler de bu devrimle birlikte değişimden payını alıyor."


Etiketler : Rojava Kadın Devrimi, Rojava Devrimi, Rojava Toplumsal Sözleşmesi, Mala Jina, Feminist hukuk,


...

Hicran Urun