Kadıneki Yazı,

Cezaevi'nden dünyaya Kürtçe açılan bir pencere; Tevn dergisi


Leyla Güven-15 Şub 2022

Elazığ Cezaevi’nde bulunan 10 Kürt kadın tutsak olarak Sakinelerin, Mazlumların diyarından hepinizi selamlıyoruz

Aşağıdaki yazı Elazığ Cezaevi'nde tutuklu bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, Beritan Key, Remziye Yaşar, Necmiye Boz, Emine Erkan, Mihriban Şorli, Şilan Avareş, Dilan Aydın ve Mizgin Özatiz'in cezaevinde elle yazıp resmederek çıkardığı Kürtçe Tevn dergisinden alınmıştır. Dergideki yazıların İngilizce çevirisi ise Dünya Kadın Yürüyüşü'nün sitesi olan Capire'de ( https://capiremov.org/en/culture/kurdish-women-write-in-defense-of-their-language-culture-and-territory/ ) yayınlanmıştır.

Selam ve saygılarımızı sunuyoruz değerli okurlarımız. Elazığ Cezaevi’nde bulunan 10 Kürt kadın tutsak olarak Sakinelerin, Mazlumların diyarından hepinizi selamlıyoruz

Büyük, ölümsüz usta Cegerxwîn, "Ah Kürtler! Ya Kürtçe konuşun, ya da Kürdüz demeyin" der. Bu söylem bize göre oldukça yerinde ve durumumuz için oldukça uygun. Kürtçe konuştuğumuzda, Kürtçe yazdığımızda kendimizi güçlü hissediyoruz ve güzelliklerle doluyoruz. Çünkü burada her birimiz Kürdistan’ın farklı şehirlerinden geliyoruz. Bu yüzden koğuşumuz tıpkı ülkemiz gibi oldukça renkli. Bir tek ben diğer arkadaşlardan biraz farklıyım. Çünkü ben Orta Anadolu Kürtlerindenim ama o da ülkemizin sahip olduğu başka bir zenginlik.

Evet biz neden bu dergiyi yayınlıyoruz? Bilindiği gibi yıllardır dilimize karşı asimilasyon, kültürümüze ve coğrafyamıza dönük bir soykırım var. Ne yaparsak yapalım kendimizi bu soykırımdan kurtaramıyoruz. Hiç kimse ben asimilasyondan etkilenmedim demesin. Maalesef, herkes bu süreçten etkileniyor ve kendimizi bu yönden kandırmayalım. Bu ve başka birçok nedenden dolayı kendi anadilimizde bir dergi yayımlamaya karar verdik.

Leyla Güven Elazığ Cezaevi'nde koğuş arkadaşlarıyla

Değerleri arkadaşlar, biliyoruz ki bu başlı başına kitaplara konu olacak kadar kapsamlıdır. Her şeyi tümüyle yazmamız mümkün değil. Bu nedenle arkadaşlarımız kısaca yazdılar. Necmiye arkadaş “Ateşten tarih”, Mizgîn arkadaş “Eğitim sistemi”, Şilan arkadaş “Özsavunma”, Emine arkadaş “Kürt edebiyatı yaşıyor”, Remziye arkadaş “Dil yaşamın temelidir”, Mirhiban arkadaş “Kürt kadınları-anneler”, Dilan arkadaş “Güneş ve kadın” konularını yazdı. Hülya arkadaş bir bulmaca ile bize katıldı, Bêritan arkadaş da resimleriyle dergimizde yer aldı. Tüm arkadaşlar bu şekilde Kürt halkının yaşamına ve ülkemizin yaşanmışlıklarına kısaca dikkat çekmek istedi. Kuşkusuz yüzyıldır yaşananlar bir dergi ile anlatılamaz. Biz de kısaca değinmek istedik.

Ve şüphesiz ki, kusurlarımız var. Ama halkımızın bizi mazur görüp kucaklayacağını biliyoruz. Kürtler kadar vefakâr, fedakâr, dürüst ve kahraman bir halk azdır. Özgürlükleri ve ülkeleri için her şeylerini feda ediyorlar.

Bizler de politik tutsaklar olarak halkımıza şunu söylüyoruz: insanlarımız müsterih olsun. Çünkü karanlıktan sonra her zaman aydınlık vardır. Umudun zaferden çok daha değerli olduğunu biliyoruz. Umutluyuz ve halkımızın özgürlüğü için mücadele edeceğiz. 

Mutlaka kazanacağız.

*Dergideki yazıların tamamını okumak için; https://www.flipsnack.com/A5CDDD77C6F/tevn.html

*Düzenleme: Mehmet İnanç


Etiketler : Leyla Güven, Gültan Kışanak, Hak ihlali, Tutuklu kadınlar, Cezaevleri, Aysel Tuğluk, Sebahat Tuncel, Siyasi tutuklu kadınlar, Figen Yüksekdağ,


...

Leyla Güven